MOTİVASYON

MOTİVASYON 

Suyun hem üstünde hem de içinde olmak. İlerleyebilmek adına kulaç atarken, hissedilen baş döndürücü ve teskin edici haz. Hareketlerden doğan suyun şıpırtısı. Engin bir mavi içinde, masmavi göğün altındaki huzur. Kaygıların, olumsuz düşüncelerin önce ıslanıp bir süre su yüzeyinde dayanabilmesi belki. Sonra ıslanıp yumuşayan kâğıt misali lime lime olup kaybolması. Ardından gelen suyun pürüzsüzlüğü. Bu pürüzsüz yüzeyde usulca kayıp ilerlemek.

Sudan her çıkışta, tekrar buluşma arzusu onunla. Yine koşup kollarında kaybolma isteği. Bir çocuğun ebeveyninin güvenine sığınma, sonsuz sevgisine tutunma hissi gibi.

Suyun üstünde olup, kürek çekmek bu kez. Kasların gücünü suyun sonsuz gücüne eklemek. Öylece kayıp giderken mutlu hissetmek. Kollardaki ağrılı yorgunluğa rağmen. Neredeyse suyun üzerinde yüzen balıklarla yarenlik ederek.

Bazen sakinliğini yitiren suyla didişmek belki. Sadece kendine güvenerek. Kendine yaslanan dik yürür misali. Benliğe dolan güven. Ciğerleri dolduran tertemiz iyotlu havanın verdiği özgürlük duygusu. O tarifine sözcüklerin yetmez olduğu en kıymetli duygu…

Çok sevdiğim bir küçüğüm, “Eğer süper bir gücün olsaydı, ne olmasını isterdin?” diye sorduğunda, hiç düşünmeden verdiğim yanıt “Kuşlar gibi uçabilmek” olmuştu. Öylece özgür, sakin, kendi yolunda ilerlemek. Uçuş yolunu değerli kılarak. Yolundan ayrılmadan. Uçuşunla örnek olabilmek, ilham vermek.

Zamanın içinde yürürken, yorgunluklar, kırgınlıklar, olumsuz her şey karşısında durabilmek için küçük molalar verme gerektiğine inanırım. Bunu da uygulamaya çalışırım. Denizde değilsem ya da bisikletimin pedallarına basmıyor olsa da ayaklarım, kanatlarım olmadığı için gökte süzülemesem bile, hayal kurarım onlara dair. Sonra yumuşacık bir duygu sarar bedenimi. Güzel bir müzikle yıkanır ruhum. Hele bir de kahvem eşlik ediyorsa, düşüncelerimde güneş doğar; aydınlanıp tazelenirim.