Mehtap ÖZ Yazarın Tüm Yazıları
Mehtap Öz Tekirdağlı anne babadan, Burdur ili Yeşilova ilçesinde doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Keşan ile Tekirdağ arasında geçti. İlk, orta ve lise eğitimini Keşan'da tamamladı. 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne girerek 1...
KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!
Tarih 8 Mart 1857. Amerika’nın önemli şehirlerinden NewYork’ta yer alan bir dokuma fabrikasında çalışan 40 bin işçi, 16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesi ve çalışma şartlarının iyileştirilip ücretlerde artış isteği ile greve başlar. Örgütlenme işini kadın işçilerin yaptığı grev o güne dek yapılmış en büyük kadın eylemlerinden biridir.
Eylemi durdurmak isteyen polis, patronlarının desteği ile binlerce işçiyi fabrikaya kilitler. Bu sırada sebebi bilinmeyen bir yangın çıkar. İşçiler içeride kilitlidirler. Çığlıkları yayılır şehrin sokaklarına.
Fabrika çevresinde toplanan halk, çığlıkları ve daha da kötüsü kurtulabilme umudu ile pencereden kendini atan işçilerin önlerindeki betona çakılma sesleriyle çılgına döner.
Çoğu kadın 129 işçi fabrikanın duvarları arasında diri diri yanarak can verirler!
Bu elim olayı Amerikan basını önemsemez. Haber yapılmaz.
Yıllar sonra 1911 yılında Clara Zetkin ve Rosa Luxeenburg adlı kadın siyasetçiler yıllarca kaybedilen kadın emekçiler adına, tüm kadınların ellerinden alınan haklarına yeniden sahip olabilmelerinin gerçekleşmesi adına çalışıp her yıl Mart ayının 8. Gününün kadınlara ayrılmasını sağlar.
Oysa bu olaylardan asırlar önce kadınlara bakış açısı ve hakları çok başkadır…
Kadim tarihlerden bu yana toplumlarda kadınlar öncü olmuşlardır. Kadın akıldır, akıl verendir hürmet edene. İlk Türk toplumlarında Mete Han her kararında danıştığı, Hanlığın tüm toplantılarında diz dize oturduğu eşi için her zaman;
“ Ben Han’ım. Eşim de benim Han’ım” demiştir. Kadın berekettir, bolluk getirir değerini bilenlere. Kadın anadır. Besleyip büyütür rahmindeki canı.
Ve dünyaya hediye ettiğinden itibaren yetiştirir; korur, kollar. Kadın şifa dağıtır. Yaralanan bedenleri iyi ettiği gibi örselenen ruhlara ilaç olur. Kadın dirliktir, düzendir. Kadın güçtür, güçlüdür.
Tarih ilerledikçe kadın değersizleştirilmeye başlar. Orta Çağ denen karanlık çağda konan yasaklar sadece kadın söz konusuysa uygulanır. Avrupa ülkelerinde kadına karşı vahşetin adı Engizisyondur. Kurulan Engizisyon Mahkemeleri’nde çeşitli suçlamalarla verilen ceza hep asılmak ya da diri diri yakılmaktır. Asılır kadınlar, canlıyken yakılırlar. Arap toplumları ise, kız doğan bebeleri toprağa gömerek boğarlar. Kadını şeytanla bir tutarlar.
Oysa Yaradan bir yaratmıştır erkek ve kadını. Oysa analar kadındır!
Asırlar geçse de ilerlese de dünyada her şey, kadına bakış açısı değişmemiş, ilerlememiştir. “Kadın aklınla...” diye başlayan cümleler hala kullanılır.
“ Kahkaha atma!”
“Kıyafetine dikkat et!”
“ Kadın kısmı çok soru sormamalı!” gibi cümleler daha da gelişmiştir zaman içinde. Tacize, hatta tecavüze uğrayan kadının suçlu bulunduğu bir zamanda yaşamaktayız. Hatta tecavüzcüsünden hamile kalan kadın için;
“Bebeğe bir şey olmasın. Kadın ölebilir!” diyebilenler bile vardır.
Oysa..... Kadın müziktir. Dinleyen kulaklara huzur saçan, mutluluk veren.
Kadın resimdir. Bakıp da görmesini bilen gözleri renklerin armonisinde gezdirir. Kadın edebiyattır. Okumasını bilene romanlar yazdırır.
Kadın çiçektir. Şefkatle, ilgiyle, sevgiyle dolu ortamda verdiği rengin seyrine, kokusunun eşsizliğine doyum olmaz.
Kadın varsa hayat vardır. Kadın varsa düzen vardır. Kadın varsa huzur vardır. Kadının olduğu yerden neşe ve keyif eksik olmaz.
Dünyayı kadınlar yönetse, gezegenimizde yaşayan her fert hayatın ne kadar güzel olabildiğini hisseder diye düşünüyorum. Bunun hayalini kurarak, tüm kadınlara hepimize, değer bilen, hak gözeten, mutlu bir dünyada yaşamak umuduyla günümüz kutlu olsun diyorum.
Mehtap ÖZ
