Mehtap ÖZ Yazarın Tüm Yazıları
Mehtap Öz Tekirdağlı anne babadan, Burdur ili Yeşilova ilçesinde doğdu. Çocukluk ve ilk gençlik yılları Keşan ile Tekirdağ arasında geçti. İlk, orta ve lise eğitimini Keşan'da tamamladı. 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ne girerek 1...
HOŞ GELDİN NİSAN AYI...
Mezopotamya’nın en eski halkıdır Sümerler. M.Ö. 4000’lerde Orta Asya’dan göç ederek yerleşirler bereketli topraklara. Yeni oluşumların temelini atan bu insanlar nesneleri sivri aletlerle kayalara resmederler ilkin. Kısa sürede kaynağı bu resimler olan ilk yazıyı da yazmaya başlarlar. Sözcüklerin dilden çıkıp havada kaybolmasına alışık olan insanlar, onların bir şekle bürünüp kalıcı olmasından hoşnut olurlar. Sümerceden dilimize yerleşen sözcükler vardır.
‘Nisan’ sözcüğü Sümercedir örneğin. Çiçek veren bahar anlamına gelir. Kadim zamanların nefesini taşıyan bu sözcüğün hala kullanılıyor olması çok güzel değil mi?
Nisan kelimesinden bahsetmişken, doğanın uyanışını, renk renk çiçeklerle bezenmesini müjdeleyen bir sözcük olmasının yanında, aydınlık günlerin müjdeleyicisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ayın da adıdır. Ayrıca Nisan, çocuklara özel bir bayram hediye eder.
Nisan bereketli yağmurların yeryüzünü yıkadığı aydır. Arındırırken canlandırır. Uzun ve sıcak yaz günlerinde hava kupkuruyken toprağın derinlerine dek inip orada biriken suyun tüm doğayı beslemesidir. Nisan berekettir, hazırlıktır, heyecanla beklemektir neşeli yaz günlerini.
Neşeli yaz günlerini beklemek demişken, bu mevsimde güneşin uykudan uyanıp tepelerin ardından, ufuktan yeryüzüne ilk gülücüklerini gönderdiği saatleri düşünün. Ağaçların dalları arasından gülen ışıkları, perdenin aralığından süzülür girer odaya.
Öylesine pervasızdır ki, kapı çalmaz, cam tıklatmaz. Göz kapaklarına buseler kondurur uykunun en güzel yerindeki insana.
Yavaşça açılan gözlerin mahmur bakışlarına aldırmaz, utanmaz, sızar gözlerden içeri, uyandırıverir. Uyanınca hisseder insan sabah serinliğinin o benzersiz kokusunu. Sanki evren önüne serilir.
Yaradan kelimelerin kullanılmadığı bir sesle seslenir dinlemesini bilene. Mutlu mutlu atar yürek, mutlu mutlu dinlenir. Neşeye keser insan ruhu tepeden tırnağa, en yüksek noktaya çıkar. Bedene bir dinçlik gelir. Yeni bir sabah gelmiştir. Yepyeni pırıl pırıl bir gün daha başlamıştır.
Yepyeni bir gün başlaması en büyük mucizedir. Devamlı yeşeren umutlardır. Gelen her yeni günü teşekkürle karşılamak, umut edilene bir adım daha yaklaştığının bilincinde olmaktır aynı zamanda. Umut ruhun çiçek açmasıdır. Çiçeklerle donanmasıdır.
Ruhların çiçekleri, adı Nisan olan çiçek veren baharda daha da çoğalsın. Sonsuzluğa giden tüm zamanlarda yemyeşil taptaze olsun. Rahat bir nefes olsun sıkıntılı anlara, en kederli zamanlara...
