ARKADAŞ
Mehmet KOCAAKÇA
Arkadaş deyince aklıma yaşam ve insan gelir. Arkadaşlık davranışınla yaşamın yollarında gösterdiğin içtenliktir. Birlikte iki insanın duygu ve düşünceleriyle güveni yanına alan, sevgiyi besleyen, emek verilen gönül birlikteliğidir. Yalansız duvarları örülen, gerçekleri inşa eden doğal samimiyettir. Varlıkta ve yoklukta yan yana durabilmektir.
Sevinçte akan şelaledir. Acıda surları örülen kaledir. Bir yudum suda ırmaktır. Bir dilim ekmekte topraktır. Sevgiyle yoğrulan yüreğiniz, düşünceleriniz ve karşılıklı duyguların paylaşıldığı yaşam pınarıdır. Görebildiğiniz, hissedebildiğiniz yaşamdır arkadaş… Sevdada yanında çırpınan kanat, kavgada seni terk etmeyen sadakattir. Tutkuyla bağlandığımız, kopamadığımız aşktır.
Arkadaş, sevincinde güneş gibi seni ısıtan, acında seninle yağmurda ıslanan, ömrünce gölgen gibi yanında dolaşan, ateş misali ocağında yanan. Yanında ya da uzakta bayrak gibi dalgalanan. Dara düşünce ilk el uzatandır; iyi günde kötü günde kalbi senin için atandır.
Seninle gülen seninle ağlayan. Bütün yaşanılan gerçeklerde seninle olan. Bir mendil gibi kenara atmayan, makamına mevkiine bakmayan, maddi ve manevi asla seni satmayan, beklentisiz sevdaları, yaşamın getirdiklerini seninle yaşayan. Seni ele, güne vermeyen sırlarını saklayan. İyiliğini ve kötülüğünü yüzüne söyleyip seni harmanlayan. Arkandan gizli dolaplar çevirmeden doğruları yansıtan. Yaşamda sorunlarla boğuşurken ansızın halini hatırını soran. Sevincinde çiçek açan, acında yaralarını saran. Derdinize derman arayan.
Hüzünleri taşırken yüreğinde, gülümsemesiyle sabah güneşi gibi doğan. Kırılmışsa kalbin, eğilmişse başın ve çıkılmaz sokaklara girince, yanı başında duran. Fırtınaya kapılmışken sığındığın liman. Acını, sevincini hüznünü, sevdanı, kavganı, sırrını, kaygını, hayalini, düşüncelerini, açlığını, susuzluğunu, geçmişi, geleceği hayatın zaman diliminde her şeyi paylaştığın insan.
Arkadaş yaşamınızın içindeki zenginliktir. Yaşamınızda bulup da harcayamadığınız hazinedir. Yüreğinizde taşıdığınız altından kelepçedir ve asla vazgeçilmeyen değerdir. Arkadaşımızı seçerken elekten eleriz, süzgeçten geçiririz. Zaman tüneline bırakıp deneriz. Beklemediğimiz darbeleri yersek terk ederiz. Kırılan kalbimizle uzaktan da severiz. Sevabında günahında da sevebildiğimizdir o. Yanlışımızda yangın yerimiz, doğrumuzda mutluluk seyrimizdir.
Doğru ve güvenilir insanları seçeriz. Yaşamımızda yanımızda bir boşluğu dolduran, hissettiğimiz rüzgar yeli misali sevgi selimizdir. Usuldan omzunuza değen ellerinizdir. Yüreğinizin derinliklerine inen sözleridir.
Arkadaşın varlığıyla hayatta mutluluk pencereleri açarsın. Dertlerine ortak eder düşüncelerini ferahlatırsın. Acına merhem olur sararsın. Söylemeye çekindiğimiz, korktuğumuz düşünceleri belki hayal belki gerçek ona açarız. Belki de bir ayna misali kendimizi yansıtırız.
Bizim yaşamda yeşeren çiçeğimiz, sevincimiz, neşemiz, gülümsememiz hayata dair bakış açımız. Dert ortağımız hüzünler sarınca yüreğimizde alevlenir saklarız. Birlikte mutluluğu paylaşırız. Unutulursak hatır koyar ağlarız. Yokluğuna da yas tutarız. Kırılırsak hani bir dal gibi, ya da dökülürsek sararan yapraklar misali. Yeniden filizlenir hüzünle kapanan sevgiyle açan güllerimizi ararız.
Kimi zaman elma yarısıdır arkadaş, kimi zaman nar kırmızısıdır. Sıcak samimi sohbetler adasıdır. Sıkı sıkıya ellerini tutmaktır. Gülen gözlerine bakmaktır. Atılıp omzuna ağlamaktır. Kitap aralarında kuruttuğun çiçekler gibi yıllara inat anıları yaşatmaktır. Ara sıra utangaç yüzünüz, ara ara açan bir gülünüz. Belki de hayata verdiğin sözünüz. Değer veren anlam katan, güzelliği yaşayan ömrünüz. Yanında bulunmaktan, aynı mekanı, aynı zamanı paylaşmaktan haz aldığınızdır. Her an ve her durumda size en yakın olan yandaşınızdır.
Sizinle esen rüzgârınız. Sizinle açan baharınız. Güne merhaba der gibi sabah ışığınız. Gün ortasında sizi kucaklayan sıcaklığınız. Yaşanan uzun yılların getirdiği ve seyrettiğiniz gün batımınız. Akşamına gelen gönüllü hatırınız. Geceni aydınlatan ay güzelliğinin yanında duran yıldızlarınız. Karanlıktan aydınlığa kavuşan bağınız. Bazen dalgalı kahkaha tufanınız. Bazen ağlamaklı gözyaşı duvarınız. Belki de durgun akan ırmağınız. Acına dayanak yaptığınız, sevincine yolları aştığınız, her şeyinle teslim olup güvendiğiniz dağınız. Kedi misali uysal sevginizdir. Şahin bakışlı gözlerinizdir. Savrulan aslan pençenizdir. Kanatlarını çırpan serçenizdir. Kanat geren kartalınızdır.
Gün olur anadır, gün gelir babadır, ara yerde kardeş yarısıdır. Yarin gibi sana kucak açmasıdır. Sizden habersiz gelen bir güneş kıvılcımıdır. Yüreğinize inen bir su damlasıdır. Bütün renklerin açtığı doğallıktır. İnsanın kendisiyle barışık olmasıdır. Her açılan gönül penceresinde gülümseyen arkadaşınızdır. Can içinde candır. Ağaç misali dallarını uzatmasıdır. Yeşil yapraklarının gölgesinde boydan boya uzanılmasıdır. Mavi gökyüzünde kuşların özgürce uçmasıdır. Kelebeğin daldan dala konmasıdır. Geçip giden ömürde bir nefestir. Yalnızlığın kapısını açan çiçektir.
Gidebileceğin yegane adrestir arkadaş. Sofranda birlikte yediğin ekmek, bal, süt, zeytin tanesidir. Yaşam yolunda yan yana, kol kola, omuz omuza, yıllara ve olaylara göğüs gererek yürümektir. Kapını ve yüreğini açtığın, ayrıcalık gösterdiğini sevmektir. Gökkuşağı renginde türküler, yıldızların altında şarkılar söylemektir.
Göremediğin ve hissedemediğin anda onu özlemektir. Gelmediği an da uzak diyar hasretliktir. Arkadaşının varlığı, şelaledeki suyun dökülürken oluşturduğu bin bir su taneciklerinin yüreğinde, teninde ferahlık veren mutlu bir serinliktir. Koca çınarın, çamın, meşenin, ardıcın ya da bir başka ağacın gölgesidir o. Duyduğunuzda sevindiğiniz size seslenen o tanıdık, bildiğin sestir. Yaşamdaki bütün tatları aldığın ve görebildiğin güzelliktir. Gidebildiğin dağlar kadar gerçek, yüzebildiğin ırmak kadar berrak, açılabildiğin deniz kadar engin, ulaşabildiğin okyanus kadar derinliktir arkadaşlık.
Çocukluk günlerinde yaramazlık yaptığınız,
Birlikte oyunlar oynadığınız,
Okul sıralarını paylaştığınız,
Gençlik çağında sevda ateşleri yaktığınız,
Hayata atılıp ekmek kavgasına atıldığınız,
Yaşama dair birlikte kararlar aldığınız,
Düşünce fırtınalarında bağlandığınız,
Yılları serip önüne acıyla, sevdayla ve kavgayla olgunlaştığınız,
Geriye dönüp bakınca anıları bir buket çiçek güzelliğinde topladığınız,
Ve yaşamda birlikte yaşlandığınızdır arkadaşınız.
Uzun yıllar yaşatırsanız arkadaşlığınızı kapınızı çalan dosttur. Unutulmaz anıları yaşadığınız ve hatıraların üzerine kurduğunuz bu dalgalı, fırtınalı hayatta ellerinizden tutan yaşam sevdanızı filizlendiren, her gün kıvılcımlar saçan güneş kadar sıcak, su kadar berrak arkadaşlarınızın ve dostlarınızın değerini, önemini ve anlamını her nefesinizde koruyun. Yaşamın güzelliklerini paylaşın ve o anı birlikte yaşayın.
Sevgiyle, saygıyla arkadaşınızla dostluk yolunuz açık olsun...
