Yangın Bitti Ama Bizim Asfalt Gitti

YANGIN BİTTİ,
AMA KÖYÜN ASFALTI GİTTİ

Mustafa Koç

Yangın sırasında bütün ülkede orman köylülerinin yangını durdurmak için nasıl canla başla çalıştığını bütün Türkiye görmüştü. O dönemde yerel halkın doğasına, ormanına nasıl sahiplendiğini herkes takdirle izlemişti.

Ahmetler'de de bütün köylülerin özellikle de kadınların bu konudaki özverisini duymayan kalmadı. Ulusal gazeteler bile bu çanbaları birinci sayfadan duyurmuştu. Yangın günlerinde köye bütün siyasi parilerden milletvekilleri ya da yöneticiler köylülere grup grup destek ziyaretlerine gelmişlerdi. Bu ziyaretçilere orman köylüsünün doğasına nasıl bağlı olduğunu görüyorsunuz,yöre halkını ormana daha da bağlamak ve bu yangınları en aza indirgemek için orman ürünlerinden orman köylerinde yaşayanlara sembolik de olsa bir pay verilmesini önermiş, bunu yukarıdaki makamlara da iletmelerini söylemiştik.

Büyük Manavgat yangını; belki de sadece bu bölgede değil, bütün ülkede görülen en büyük yangınlardan biriydi. yangın, 162.000 Hektar orman kül olduktan sonra halkın ve devletin işbirliğiyle Ahmetler'de durdurulmuştu.

Alevlerin bütün ormanları sardığı günlerde yurttaşların hiçbir sosyal güvenceleri olmadığı halde kendi bağlarını, bahçelerini koruyor gibi gece gündüz nasıl çırpındıklarını yerinde görünce;

"İşte gerçek olan bu: Ormanı öncelikle orada yaşayan insanlar korur. Bu yangın bir gün söner, ama sonra yine orman yangınları çıkacaktır. Gelecekte daha iyi organize olabilmek adına devlet, orman köylüsüyle organik bir işbirliği içinde olmalı; orman köylüleri desteklenmeli, orman gelirlerinden orman köylülerine de pay verilmeli." demiştik.

Yangından hemen sonra belli çevrelerin buradaki rantın paylaşımı için ellerini ovuşturduklarını zaten duymuştuk. Ancak bu kadar büyük bir yangın deneyiminden sonra gereken dersler çıkarılmış olabilir umudunu da taşıyorduk. Eğer bir ders çıkarılmış olursa yangın sonunda ortaya çıkacak üretimden, orman köylerine de bazı avantajlar sağlanacağını sanıyorduk. Oysa yangın bittikten sonra oralarda yaşayanlara kimsenin dönüp bakmadığını öğrendik.

Gidip orman köylerine sorun bakalım size neler anlatacaklar.

Nitekim biri gidip köylülere sormuş:

"Bu yangın sonrası enkazdan sizlere ya da köyünüze de bir pay verildi mi?" sorusuna Ahmetler köylüleri şu cevabı vermiş:

"Manavgat Belediyesiyle Büyükşehir Belediyelerimizin her zaman desteğini gördük. Ancak yangından sonra başka kimse dönüp yüzümüze bile bakmadı. Orman ürünlerinden faydayı geçtik, 30 yıl yalvararak geçen yaz yaptırdığımız asfalt yol dev tomruk kamyonları tarafından tahrip oldu. Daha bu işin başında asfaltlar sökülüyor, yollarımız çökmeye başladı. Bu tahribatı kim ödeyecek?"

Bir başka köylü de;

"Sadece bizim köyden 150.000 tondan fazla kesim yapılacak. Böyle söylendiğine bakmayın; başka bildiğimiz şeyler var; bu rakam daima söylenenden kat kat fazladır. Devlet bu araziyi müteaahitlere dağıtırken 'köy sandığına, köy kooperatifine ya da köy derneğine, ton başına 3 lira, 5 lira makbuz kesilecek' dese bütün orman köyleri ihya olur." demiş.

Bizim de yukarıda sözünü ettiğimiz destek zaten en kolay bu yolla olabilir. Ancak bunun yasal bir kalıba sokulması gerekir. İhale sözleşmesine iki satırlık bir madde ile; "Orman ürünlerinden yararlanan her müteahhit, ton başına, makbuz karşılığında 5 lira ayıracak." dense bakın neler olur?

Şimdi anlaşılıyor ki bırakın yararı, onbinlerce ton orman ürünlerinin dev kamyonlarla taşınması sırasında köyün yoluna, asfaltına bir sürü zarar da veriliyor.

Aşağıdaki fotoğraflar, Ahmetler köy yoluna yeni dökülen asfaltın bir ay içinde ne hale geldiğini çok açık şekilde gösteriyor. Bu işe yukarılardan bir el atılırsa ormanlar, gerçek sahipleriyle daha iyi buluşmuş olmaz mı?/"

***

Not:

Yangın sürecini başından sonuna izledikten sonra; "Yangından Çıkardığımız Dersler" konulu bir incelemeyi daha önce sitede yayınlamıştık. Önce aşağıdaki fotoğraflara tıklayıp büyütün ve yepyeni asfaltın durumunu görün. Sonra da bu raporu tekrar okumak isterseniz aşağıdaki linke tıklayın.

"Yangından Çıkardığımız Dersler" başlıklı rapaporu okumak için buraya tıklayın.