CORPORATE
Serpil KOÇ Yazarın Tüm Yazıları
SERPİL KOÇ 1988'de Manavgat'ta doğdu. Ortaokul ve liseyi Manavgat'ta okudu. 2005 yılında Manavgat Anadolu Meslek Lisesi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümünü; 2012 yılında da Anadolu Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliğini bitirdi. Mehme...
META - MERSİ
Son zamanların en çok ilgi uyandıran kavramlarından birisi hiç kuşkusuz metaverse. Peki ya nedir bu metaverse ya da sanal gerçeklik?
“Meta-evren”in kısaltması olan metaverse, gerçek ve sanalın bir bilim kurgu vizyonunda birleştiği ve insanların farklı cihazlar arasında hareket etmesine ve sanal bir ortamda iletişim kurmasına izin verdiği dijital bir dünya. Pratik anlamda, artırılmış ve sanal gerçeklik ürün ve hizmetlerini ifade ediyor. Terim; insan topluluğunun avatarlar biçiminde etkileşime girebileceği, fiziksel gerçekliğe paralel bir siber uzayı belirtiyor.
İlk sanal gerçeklik dünyası ile tanışmam 2016 yılında Manavgat Belediyesi Side Kreş ve Gündüz Bakımevinde öğretmenlik yaparken olmuştu. Gerçekle hayal arasındaki bu büyüyü deneyimlemek üzere yeni bir dünyaya girdiğimiz sanal gözlükleri şimdilerde görmeyen kalmamıştır. Kocaman bir kalenin içinde gezinerek bölümlerini, çevresini, kalede yaşayan bireyleri gözlemleme fırsatımız olmuştu. Bir diğerinde ise uçsuz bucaksız bir lunaparkta çocuksu hayallere dalıp çocukluğumuza giden trene bitmiştik.
Başka bir zaman çalışma ortamımızda bu sanal dünyayı yakından takip eden bir mühendis arkadaşımla sohbet ederken Side/Apollon tapınağı da dahil olmak üzere bir çok yerin sanal dünyada metre metre sanal arsa olarak satıldığını konuşmuştuk. Hiç kuşkusuz bu yerlerin başında İstanbul’da Sultan Ahmet Camisi gibi yerler gelmektedir. Sahip olduğumuz tüm güzellikler bütün dünyaya bir de sanal ziyaret açılacak olmalı. Kim bilir bekli de dünya çoktan bir açık hava müzesine dönüşmüştür.
Bu süreçle ilgili ilginç ve kaygı uyandırıcı haberlerden biri ise geçen gün yayınlandı. Metaverse dünyasına giren bir kadın üç avatar erkek tarafından fiziksel dokunulmaya maruz kaldığı haberiydi. Henüz ülkemizde siber suçlar ile ilgili güçlü bir yaptırım yokken bu yenidünyada bizleri ne gibi bir sürecin beklediğini merak ediyorum.
Kuşkusuz çok hızlı bir değişim ve dönüşümün çağına denk gelmiş bir yetişkin olarak bu süreci hayatımıza entegre etmeye devam ediyoruz. Günler geçtikçe yeni ve faklı bir araç, robot, yazılım ve değişim ile iç içeyiz.
Bizler bir sobanın etrafında bazen bir gaz lambası bazen boğuk bir ampul ışığında, amca, dayı, teyze çocuklarıyla utanmadan sıkılmadan gönülden gönüle sevgi dolu, mis gibi çörek kokuları tüterken burnumuza geceler boyu sohbet etmiş, sabahlara kadar uyumamış gençler ve bu gençlerin çocuklarıyız. Bir yanımız bir İnternet sitesine yüklediğimiz resmin buradan taa Avustralya’ya uzanan anlık yolculuğuna
"- Benim resim buradan Avustralya’ya nasıl gitti a yavrum? " diye şaşıyoruz.
Peki, şimdi siz bu sürecinde neresinde duruyorsunuz? Meta evrende kendinize çoktan bir yer edinip yola mı çıktınız yoksa "-meta-mersi, ben mutluyum" deyip yaşanan dönüşümü mü gözlemliyorsunuz?
Serpil Koç

