ALDÜRBE’DE ORMAN KANUNU
Ahmetler Yaylasında Dağlar Taşlar Orman Olmuş
Geçen mayısta arkadaşlarla yaylaya çıkmıştık. İşlerimizin yoğunluğundan oradaki izlenimlerimizi fazla yansıtamadık ama bir şeyi söylemeden geçersek eksik olacak: Akseki Orman Dairesi, içinde ot bile bitmeyen yerleri orman alanı diyerek telle çevirmiş. Haydi otlama alanının daralmasından vazgeçtik; bu teller yüzünden hayvanların Aldürbe çeşmesine ulaşması için yürümesi gereken yol da iki misli artmış.
Herhalde Çimili dostlarımız ormancıların önüne düşüp taşlık, kayalık bütün araziyi “Buralar hep orman” diye göstermiş olmalı… Burada “Bana yar olmayan dağlar, Ahmetler’e hiç olmasın!” gibi bir mantık olabilir mi dersiniz?
Özellikle Ahmetlerli arıcıların oturduğu yerde evlerin arka duvarlarından başlayarak her yerin tel örgüyle çevrilmesi, kayalıkların arasında kalmış üç beş tane ardıç torusunun orman diyerek sözüm ona korumaya alınması çok dikkat çekici.
Bir kere ardıç ağacı orman sayılmıyor. Sahildeki ve orta yükseklikteki ormanları koruyamayan devlet, keçilerin bile zor yürüdüğü kayalıkları ve mayıs ayından sonra keçilerin bile dönüp bakmayacağı çırçıplak dağları orman diye korumaya kalkması anlaşılır bir çelişki değil.
Ama bütün bunların dışında Aldürbe ziyaretimizde beni en çok etkileyen şu oldu:
“Doğal kayalardan oluşan oba yerleri, hayvan ağılları ve tuvaletler bile tel örgünün içine alınmış. Burasının özellikle fotoğrafını çektim. Yüzlerce yıllık insan izi taşıyan korunaklı kayaların arasındaki oba yeri sanki bilerek mera sınırının dışına alınmış. Aldürbe’nin en güzel köşesindeki Ahmetler obaları tel örgüye alınırken tam karşı kıyısının çakıl ocağı olarak tahrip edilmeye devam edilmesi ise hiç de iyi niyetli bir uygulama değil.
Sonuç olarak eğer burası bizim yaylamız, meramız, tarihimiz diyorsak bu yanlışların düzeltilmesi için ciddi bir girişimde bulunmak, haklarımızı birilerinin keyfine ve insiyatifine bırakmamak zorundayız.
Derneğin ilk işlerinden birinin köyümüzün haklarını ve hukukunu cesaretle izleyecek bir avukat bulması olduğunu düşünüyorum.
Bütün Ahmetlerlileri de dernekte birlik olmaya ve köyümüzün sorunlarına karşı duyarlı olmaya çağırıyorum.
Sevgi ve saygılarımla…
Mustafa Koç
15.06.2010
(ahmetler.net’ten alıntı)